Girişimci insanlar her zaman yeni fırsatların peşinde koşarlar. Büyümek, gelişmek onların doğasında vardır, adeta yeni girişimleriyle yeniden hayat bulurlar.
Bu kişiler işlerini bir yere kadar tek başına rahatlıkla getirebilirler. Ancak öyle bir yere gelirler ki işlerini daha ileri bir noktaya taşımak için kendileri gibi girişimci ruha sahip yöneticilere ihtiyaç duyarlar.
Bu arayış noktasına ulaştıklarında doğal olan öncelikle, işi birlikte bir yere getirdikleri mevcut yöneticilerine dönerler ve onlardan destek beklerler. Maalesef çoğu durumda birlikte çalıştığı yöneticiler büyüme konusunda girişimci kadar iştahlı olamazlar. Onlar daha çok, operasyonu yürüttüğü ve o güne kadar birçok zorluğu yaşadıkları için, gözlerinde yeni atılımları büyütürler. Hatta mevcut ile yetinen, küçük olsun benim olsun felsefesini inanan bir tavır sergilerler. İşte o zaman girişimci tarafında sancılar başlar:
“Aslında aklımda ne projeler var. Ancak bunu yapacak, bu projeyle heyecanlanacak yöneticiler bulmakta güçlük çekiyorum. Yeni projelerimi ekibimle paylaşmak dahi istemiyorum. Ne zaman yeni bir projeden bahsetsem bana o işin nasıl olacağını değil, nasıl olmayacağını anlatıyorlar. Onların bahanelerini dinlemekten bıktım, usandım. Artık hayal kurmuyorum, bu ekiple bu kadar…”
Evet yazık. Hem de ne yazık!
Bir girişimcinin hayallerini, vizyonunu mevcut ekibindeki büyüme muhafazakarı yöneticilerinin bakış açısıyla sınırlaması gerçekten çok üzücü. Hele bir de mevcut yöneticilerinin yıllardır gösterdiği emeğe saygısızlık etmek istemeyen ve onların görüşlerine önem veren bir kibarlıktaysa (belki de biraz aşırı) bizim girişimcimiz artık duraklama devresine sokmuştur işini. Hatta zamanla bu durağanlık onu bu işten soğuma noktasına bile itebilecek düzeydedir.
Hiç istenmedik bir durum olmakla birlikte zaman zaman daha da kötü bir senaryo sahneye konmaktadır. İddialı girişimciler kendi heyecanlarını paylaşmayan yöneticilerini “yok saymakta”, onların görüşlerine danışmayı tümüyle bırakmaktadırlar. Bu tepkinin etkisi de çok gecikmemektedir. Nitekim bahsi geçen yöneticiler de savunma mekanizmalarını devreye alarak “görüş üretiyoruz ancak değer verilmiyor, yalnızca kendi bildiğini okuyor” gerekçesinin arkasına saklanmaktadırlar.
Ancak tüm girişimciler bu aşamaya kadar bahsettiğimiz konularda sarmala girip pes etmez. İçlerinden bazıları kendi çözümünü kendi üretir.
Bu tarz girişimciler girişimcilik ruhları ile sahip olduğu yönetici portföyünü birbirini destekler nitelikte yönetirler. Yöneticilerini potansiyellerine ve ilgi alanlarına göre doğru değerlendirip doğru segmente edebilirler. Birlikte bir yere getirdikleri işi daha da ileri noktalara götürme potansiyeli ve istekliliği olmayan yöneticilerini uygun bir sorumluluk alanında park edip; girişimci ruhu daha yüksek yöneticileri içeriden ve/veya dışarıdan temin ederek gaza basmaya devam edebilirler.
Bu tarz girişimcilerin kafasında “istediğim gibi yönetici bulamam” kaygısı yoktur. Nitekim gözleri, kulakları ve kalpleri doğru yöneticiyi bulup, fark edip kendi şirketlerine çekebilmek için oldukça açıktır. İyi ve iddialı yöneticiler onların gözünü korkutmaz. Onlar öyle güzel bir şekilde hayal ve iddialarını karşısındaki kişilere aktarırlar ki, bundan etkilenmemek neredeyse imkansızdır.
Sürekli şirket içinden ve dışından yöneticilerle temas halindedirler. Kapıları ve telefonları herkese açıktır. Doğru işe alım şirketleriyle de sürekli iletişim halindedirler. Şirket içi adaleti zedelemeyecek bir şekilde şirket dışından yönetici transferleri yapabilirler. Mevcut yöneticilerinin yedeklerini yaratmaktan hoşlanırlar. Asıllarıyla yedeklerini birbiriyle uyumlu bir şekilde yönetebilirler.
İddialı yöneticileri elde tutmanın hiç de kolay bir şey olmadığının farkındadırlar. Onlara performans gösterebilecekleri ortamı sağlar, maddi ve manevi başarılarını takdir ederler.
Değerli girişimciler; gördüğünüz gibi sürdürülebilir büyüme yalnızca görüş üretmek ile olmuyor. Görüş üretmek kadar bu fikri sahiplenip daha ileri götürecek yöneticileri bulundurmak ve elde tutmak gerekiyor.
Ben buna “büyük olsun hepimizin olsun” felsefesi diyorum ve bu felsefeye çok inanıyorum. Nitekim ülkemiz bir Samsung, Huawei, Mittal çıkaracaksa ancak bu felsefe ile çıkaracak. Yoksa işimiz çok zor…
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Merhaba, Home Office iş ilanları için 👉 yenibiris.com #OİŞSENDE! ...
Merhaba, iş ilanlarına göz atmak için yenibiris.com sitemizi ziyaret e ...
Yurtdışı iş ilanları için 👉 yenibiris.com #oişsende! ...
Merhaba, çok teşekkür ederiz. Bu tarz bilgilendirici yazılardan haberd ...
Bilgilendirici konu elinize sağlık ...
Yenibiris.com | Copyright © Tüm Hakları Saklıdır 2000-2020