Deneyim nasıl kazanılır? Bu sorunun günümüzde cevabı: “Deneyim, daha okul yıllarında staj, gönüllü iş gibi yollarla kazanılmaya başlanır.” Bu soruyu yönelttiğimiz insan kaynakları yöneticileri de bu konuda hemfikir. İşte yöneticilerden yeni mezunlara öneriler…
İş ararken ısrarcı ama bilinçli olun
Bahar Özen Şansal / Pfizer Türkiye, Kafkaslar ve Orta Asya İK Direktörü
Kendiniz için bir kariyer planı hazırlamanızı ve bir hedef koyup hazırladığınız plan doğrultusunda çalışmaya başlamanızı öneriyorum. İster alanınızla ilgili yayınları takip edin, ister yarı zamanlı veya stajyer olarak bir şirkette çalışın, ister ekstra donanım sağlayacak sertifika ve eğitim programlarına katılın ya da yabancı dilinizi geliştirin, bunların hepsinin kariyer yolculuğunuza ayrı ayrı katkısı olacaktır.
İş ararken ısrarcı ama bir o kadar da bilinçli olmalısınız. Çalışmak istediğiniz sektörü, şirketi ve pozisyonu belirleyin ama sadece dışarıdan görüntüsüyle değerlendirmeyin… Doğru karar vermek için okul bitmeden yarı zamanlı iş fırsatlarını değerlendirmeli ve şirketlerin iş yapış modellerini, insan kaynağına bakış açılarını ve sektör dinamiklerini anlamaya çalışmalısınız.
Kendi kendinize ne öğrendiğiniz önemli
Seda Arkan / Riot Games İK Müdürü
Gençlere ilk önerim, karşılarına çıkan şansı her zaman iyi kullanmaları. Stajlarını sadece bir ders geçme, ödev tamamlama zorunluluğu olarak görmeden, en değerli deneyimi edinebileceklerine inandıkları kurumlarda staj yapmaya çalışmalılar. Ayrıca deneme süresi uygulaması olan kurumlar var. Bunu büyük bir fırsat olarak görmeli ve mutlaka değerlendirmeli.
Diplomayı almakla eğitiminizin sadece bir bölümünü tamamlamış oluyorsunuz. En önemli eğitim, insanın deneyimle öğrendikleri ve kendisine öğrettikleridir.
Sıfır tecrübelinin şansı az
Timur Tiryaki / Danışman, BDC
Timur Tiryaki
Üniversite bitirmesine rağmen sıfır iş, staj ve sivil toplum kuruluşu tecrübesi olan birinin şansı oldukça azalmış durumda. Üniversite yıllarında yarı zamanlı çalışanlar, 1 aydan daha uzun staj yapanlar, kulüp veya STK’larda aktif rol alanlar kesinlikle daha avantajlı; bizim tercihimiz de bu yönde.
İş bulana kadar bir sivil toplum kuruluşunda aktif bir liderlik rolü üstlenebilirsiniz. Sertifika programları ile imkanınız varsa kendinize yatırım yapmaya devam edebilirsiniz (ki birçok ücretsiz sertifika programı da var) ama ne olursa olsun tabandan başlamaya ve zamanla kendinizi göstermeye hazır olmalısınız.
Stajın size ne kattığı önemli
Mustafa İskifoğlu / MAN Türkiye İK Başkan Yardımcısı
Bazen öyle CV’lerle karşılaşıyoruz ki aday, okul boyunca hiçbir projede yer almamış, hiçbir takım çalışmasına katılmamış veya sosyal faaliyetlerde bulunmamış, konusuna uygun ve etkin bir staj yapmamış. Bu adayların çok iyi bir üniversite veya bölümden mezun olmasına karşın işe kabul edilme şansları ne yazık ki düşüktür. Başka bir aday okul hayatında aktif, sosyal organizasyon ve projelerde yer almış, takım çalışması deneyimi elde etmiş, staj dönemlerinde kendisini geliştirmek için çaba harcamış ise işe kabulde çok büyük avantaj kazanacaktır.
Yeni mezunların özgeçmişlerinde en çok şunlara dikkat ediyoruz:
1- Staj yapmış mı? Hangi konuda, ne süreyle? Zorunlu mu? Staj ona neler katmış? 2- Okulda veya herhangi bir kurumda ne gibi projelerde, ne rollerle yer almış? 3- Sosyal aktivitelerde yer almış mı? 4- Aktif olarak kullanabileceği yabancı dili var mı? 5- Kendisini farklı kılan özel bir becerisi, çalışması, ilgi alanı var mı?
Farklı format yerine klasik özgeçmişle de etkileyebilirsiniz
Meltem Kalender Öztürk / Sütaş Grup İK Yöneticisi
Özgeçmiş, okuyan kişi açısından kolay anlaşılır bir dilde, en son deneyim ya da aktivitelerden başlayarak tarihsel sıralama içeren bir sistematik içinde yazılmalı. Gereksiz ifadeler ve söz kalabalığına yer vermeden, bilgi, deneyim ve özelliklere yer verilmeli. Gençler yaratıcılıkları doğrultusunda çok farklı formatlarda özgeçmiş gönderebiliyor. Elbette bu tarz özgeçmişler dikkatimizi çekip bize özellikle yaratıcılıkları konusunda fikir verebiliyor ancak yoğun ve çok fazla adayın olduğu bir işe alım dünyasında kişinin bilgilerine en kısa ve etkili şekilde ulaştığımız; doğru, kısa ve öz bilgiler içeren klasik bir özgeçmiş formatı da bizi etkileyebiliyor.
En kritik konu kendimize “Vereceğim hangi bilgiler başvurduğum işe beni daha çok yaklaştırır?” sorusunu sormak. Yeni mezun gençlerin özgeçmişlerinde özellikle eğitim yaşamı boyunca katıldıkları projeler, staj, yarışmalar, aldıkları ödüller, değişim programları gibi deneyimleri paylaşmaları belirleyici unsur oluyor. Ayrıca özgeçmişte referans olarak akraba ya da tanıdık yerine üniversitede kendilerini iyi tanıyan hocalarını ya da staj vb. çalışmalar yaptıkları yerlerde yakın çalıştıkları kişileri vermeleri daha faydalı.
Hemen yüksek lisans mı, sakın!
Cengiz Çatalkaya / İK Yöneticisi, Blogger
Genç arkadaşlara önerilerim şöyle:
1- Hedef belirleyin. Hangi sektörü ve hangi bölümü hedefliyorsunuz? Hayatınızı geçireceğiniz bu işi gerçekten seviyor musunuz? Bu, iş hayatınıza bir anlam katacak mı? Eğer cevabınız evet ise doğru yoldasınız demektir. Bu iş alanında çalışmak için çabalayın…
2- Biraz sabır! Mezuniyet sonrası iş arama süreci uzayabilir, bu süreç uzadıkça umutlarınız azalabilir. Üzerinizdeki “Hâlâ çalışmıyor musun?” çevre baskısı artabilir. Bunlara kulak asmayın ve hedeflediğiniz işi bulana kadar sabredin. Eğer iş bulamadınız diye istemediğiniz başka bir işte başlarsanız, iş hayatındaki mutsuz milyonlara katılırsınız. O yüzden sabırlı olun.
3- Deneyimlerin öğrenciyken yaptıklarınızdır. Eğer öğrenciyken sadece okula gidip geldiyseniz, hiç bir sosyal sorumluluk faaliyetine veya öğrenci topluluğuna katılmadıysanız, vize ve final insanı olduysanız o zaman tam anlamıyla deneyimden yoksunsunuz demektir. Ve bu durumda iş bulmanız daha zor olacak.
4- Maaşa takılmayın. Deneyimsiz ve başlangıç seviyesinde olduğunuzu unutmayın; amacınız hemen para kazanmak olmamalı. Öncelikle deneyim kazanmalı ve CV’nize bir iş deneyimi yazabilmelisiniz. Bu yüzden en düşük ücrete bile çalışmayı kabul etmelisiniz.
5- Sahada çalışmaya burun kıvırma. Üniversite mezunusunuz ve yönetici pozisyonu veya masa başı bir iş planlıyorsanız bu hayalinizi saha ile değiştirin… Artık şirketlerin tümü önce sahada pişmenizi, sonra merkez kadrolara geçmenizi istiyor. Sahayı görerek ilk müşteriye dokunacak ve piyasa ve pazar hakkında muhteşem bir bilgiye erişeceksiniz. Bu arada çok koşturacak, çok yorulacak ve çok emek vereceksiniz. Emek vermeden öğrenilmez.
6- Deneyim arayan ilanlara başvurmayın. Eğer deneyim aranıyorsa o ilana başvurmayın. Bu durum hem İK’cıyı (insan kaynakları çalışanı) yoracak hem de işe alınmadığınız için mutsuz olacaksınız.
7- Perakende gibi gelişen sektörlere odaklanın: Hizmet sektörü inanılmaz bir hızla büyüyor. Bu yüzden de sektörde çok sayıda yöneticiye ihtiyaç var. Ve bu sektör, yöneticilerini kendisi yetiştirir. Mesela gıda perakendecileri bu ara İK’cılara büyük ihtiyaç duyuyor. Bu sektörde önce mağaza deneyimi yaşayıp sonra terfi ederek istediğiniz alana daha kolay yükselirsiniz ama aynı şey bir fabrikada bu kadar kolay olmaz.
8- Okul bitti; yüksek lisans mı, asla! Okulu bitirip iş bulamayan gençlerin yaptığı en büyük hata, “İş bulamadık bari yüksek lisans yapalım, belki o zaman iş buluruz” fikrine kapılmalarıdır. Yüksek lisans özel sektörde deneyimden sonra aranan bir unsurdur. Eğer çalışmıyorsanız ve deneyim sahibi değilseniz yüksek lisans sizi iş dünyasından 2 yıl daha uzak tutacaktır ve bu sırada rakipleriniz sizi geçecektir. Yani atı alan Üsküdar’ı geçer. Bir an önce iş dünyasına girip çalışmaya başlayın.
Bu işlerde deneyim şartı yok
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Merhaba, Home Office iş ilanları için 👉 yenibiris.com #OİŞSENDE! ...
Merhaba, iş ilanlarına göz atmak için yenibiris.com sitemizi ziyaret e ...
Yurtdışı iş ilanları için 👉 yenibiris.com #oişsende! ...
Merhaba, çok teşekkür ederiz. Bu tarz bilgilendirici yazılardan haberd ...
Bilgilendirici konu elinize sağlık ...
Yenibiris.com | Copyright © Tüm Hakları Saklıdır 2000-2020