Organizasyonlarda sorumluluğun dağıtılması (delegasyon) fikrini 1940’larda ilk ortaya atan odur.
Daha 1950’lerde “Müşterisiz iş yoktur. Bir işletmenin temel amacı müşteri yaratmaktır.” sözünü de söyleyen oydu.
Drucker uzun bir ömür yaşadı, yüzlerce makale, onlarca kitap yazdı.
– “Yönetim disiplini”, – “Liderlik”, – “İçinde yaşadığımız dünyanın nasıl değiştiği”, – “Yönetim disiplininin dinamikleri ve geleceği”, – “Girişimcilik ve inovasyon”, – “Etkili karar alma”, – “İnsanlarla ilgili karar almanın incelikleri”, – “Toplumsal sorumluluk bilinci”, – “Yeni düzende yeni şirket örgütlenmesi”, – “Bilgi toplumu ve bilgi işçileri”, – “Değişimi yönetmek”, – “Kar amacı gütmeyen kuruluşların yönetimi”
gibi çok geniş bir yelpazede ilham veren, yol gösteren yazılar yazdı.
Ben abartmayı sevmem, ama Drucker’dan söz ederken kullandığım sıfatlar- abartsam bile- eksik kalıyor.
Drucker, sadece yöneticilere değil kendini geliştirmek isteyen bireylere ve bu dünyayı daha yaşanılır bir yer yapmak isteyen herkese ilham verdi.
Drucker hep “Doğru soruları” sordu ve bunlara doğru cevaplar verdi.
Yöneticiler bir “yangın söndürme” telaşı içindeyken, Drucker sakin tavrıyla bize önce “acil” olanla “önemli” olanı ayırmamızı ve sonra buna göre karar alıp eyleme geçmemizi önerdi.
Drucker, iş dünyasında “etkili” ve “etkin” arasındaki kafa karışıklığına değinen ilk düşünürlerden biriydi. Bu ayrım, “doğru işleri yapmakla”, “işleri doğru yapmak” arasındaki farkı ortaya koyuyordu. “Aslında hiç yapılmaması gereken işleri, büyük bir verimlilikle yapmak kadar boşa harcanan bir çaba olamaz.” derken hiç etkisi olmayacak işleri fekalade etkin yapmanın anlamsızlığını anlatıyordu. Gerçekten de bugün hala birçok işletmenin yatırım yaptığı alanlar hep “verimlilik”(yani etkinlik) üzerinedir. Hâlbuki asıl önemli olan etkili olacak alanlarını belirleyebilmektir, çünkü sadece “verimli” olmanın tek başına bir rekabet avantajı sağlamayacağı, asıl neyin etkili olacağını belirlemenin iş sonuçları getireceği açıktır. (İngilizcesi Effective=etkili; Efficient=etkin/verimli)
Bu makaleleri yazdığı yıllarda henüz kimse onun dile getirdiği konuları tartışmıyordu. 1940’larda sanayi sonrası toplumu tarif etmeye başlamıştı bile. Her zaman çağının çok ilerisinde bir vizyona sahipti. Soyut ve karmaşık konuları inanılmaz sadeleştirme yeteneği ve keskin bir öngörü kabiliyeti vardı. Sadece yönetim ve strateji alanında değil pazarlama konularında da ilham veren görüşleri vardı. Örneğin bundan 50 sene önce, pazarlama sadece ürün özellikleri etrafında yapılırken Drucker, “İnsanlar duygularıyla satın alır. ” demişti.
Drucker’ın ele aldığı konuların çeşitliliği, sorduğu soruların yerindeliği ve verdiği cevapların doğruluğu şüphesiz onun entellektüel derinliğinin bir yansımasıdır. Drucker, bireyden topluma hemen her alanda geleceğin dünyasını tarif ederken, Verdi operalarını, Antik Yunan heykellerini, Cizvit Rahiplerini, Napolyon’u, Mozart’ı anlatan bir yazardı. Bu nedenle Drucker’ı okumak, hem geleceğe hem tarihe bir yolculuktur çoğu zaman.
Onu defalarca okumaktan bıkmıyorum, çünkü söylediklerinde sadece bilgi değil bilgelik de buluyorum. Bugün yazılan çoğu yönetim kitabı onun yazdıklarının tekrarıdır. Bir çok ünlü yazarın çok satan yönetim kitabı Drucker’ın söylediklerinin derlemesidir. Evet tekrar edeyim: Amerika Birleşik Devletleri’nde her biri milyondan fazla satan çok ünlü yönetim gurularının yazdıkları kitapların çoğu, Drucker’ın yıllar önce söylediği düşüncelerinden derlenmiş ve güncel örneklerle süslenmiş kitaplardır.
Drucker’ın yönetim ve strateji konularına yaklaşımı son derece yalın olmuştur.
Drucker, bir şirketi ele aldığında önce, “Güçlü taraflarınız neler?” “Misyonunuz nedir?” gibi son derece yalın sorular sorarak başlardı. Bu sorular her şirket için cevaplaması son derece zor sorulardır, çünkü bu sorulara doğru cevap verebilmek için bir şirketin gerçekten ne yaptığını ve nereye gittiğini çok iyi biliyor olması gerekir.
Drucker’a göre her yönetim bu sorulara “evrensel” ve “vicdanî” ilkelere dayanan cevaplar vermek zorundadır. Şirketlerin “sürdürülebilir bir iş modeli” olması gerekir. Ona göre, “fırsatlar beraberinde sorumluluk da getirir” . İş yapmanın özü bu sorumluluk bilincidir.
Yazının devamı için www.temelaksoy.com
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
turkiyemizin dis ulkelere ihracat yapmasi bence buyuk basari bukadar o ...
İnanılmaz bir çaba ve emekle yazılmış, tahmin etmediğim meslekler.. ...
Merhaba, Home Office iş ilanları için 👉 yenibiris.com #OİŞSENDE! ...
Merhaba, iş ilanlarına göz atmak için yenibiris.com sitemizi ziyaret e ...
Yurtdışı iş ilanları için 👉 yenibiris.com #oişsende! ...
Yenibiris.com | Copyright © Tüm Hakları Saklıdır 2000-2020