Erdoğan, Başbakanlık Yeni Bina’da düzenlediği basın toplantısıyla yeni teşvik ve istihdam paketini açıkladı; 2 yıllık toplam maliyetin 1 milyar TL’yi bulabileceğini söyledi.
İşte, başlık başlık Erdoğan’ın açıklamaları:
IMF ile ilişkiler:
Kesilip atılmış herhangi bir şey söz konusu değil, görüşmeler devam ediyor. Biz tekrar kendilerine bazı öneriler sunduk. Tabii geçen Mayıs’tan bu zamana yaklaşık 13-14 ay geçti, bu süreç devam ediyor. Fakat burada bir gerçeği sizlerle paylaşmak istiyorum. Biz ülkemizin menfaatini zedeleyecek bir anlaşmaya ‘Evet’ diyemeyiz. Yapılan görüşmeler sonucunda akşam belli bir mutabakata yaklaşıp, ertesi gün çok çok farklı önerilerle karşımıza gelinince biz de buna‘Evet’ diyemeyiz.
Bize teklifler verilmiştir, o teklifler üzerinde çalışmalarımızı yaptıktan sonra biz karşı teklifimizi sunmuşuzdur. Bu karşı teklife karşı onlar bize şunu demeli: ‘Biz şunu paylaşamıyoruz veya şu kadarını paylaştık, şu kadarını paylaşamıyoruz’ diyebilirler. Hele hele bizler, şunu da açıkça söyleyeyim ki siyasi noktada eğer bir öneri, içerik taşıyorsa, ona hiç olumlu bakamayız.
Çünkü biz bugün IMF’nin ortağıyız. IMF uluslararası bir para fonu. Yani Dünya Bankası’ndan buna benzer öneriler gelmiş olsa üzerinde düşünülür ama Uluslararası Para Fonuyla biz finansı konuşmalıyız, ekonomiyi konuşmalıyız. Buna yönelik öneriler üzerinde durmalıyız. Onlarla ilgili yasal düzenlemeler olabilir. Onlar üzerinde durabiliriz ama işin siyasi neticeleri oluşuyorsa bunun üzerinde bu kararı biz veririz. Bunu da biz kendilerine çok açık, net söylemişizdir.”
Piyasa oyuncuları, IMF beklentileri konusu… Bu zaten piyasa oyuncularının bir kısmı, böyle bir beklenti içine girebilir ama Türkiye Cumhuriyeti’nin piyasa oyuncuları, ‘IMF varsa var, yoksa yok’ noktasında olmamalıdır. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin piyasa oyuncuları, kendi ayakları üzerinde durma kabiliyetini gösterebilecek güce sahip olduğunu düşünüyorum.
İşte son 14 ay içinde de bizim piyasa oyuncularımız IMF ile ayakta durmadı. Kendi kabiliyetleri kendi gücüyle ayakta durdular. Bu piyasa oyuncuları içinde birebir görüşme yaptığım birçok arkadaşımız var. Hepsiyle görüştüğümüzde, biz ayaklarımızı üzerinde rahatlıkla durabiliyoruz’ diyorlar biz de onlarla iftihar ediyoruz.
Ama bunu böyle sanki Türkiye’nin bütün ekonomideki piyasa oyuncuları böyle istiyor, böyle bekliyor dersek, kendimizi aldatırız, piyasada olumsuz bir havayı estirmeye neden oluruz. Böyle bir şey yok. Ben yatırımlara özel sektörde de devlette de devam ediyorum, açılışları da yapmaya devam ediyorum. Daha bu hafta 160 milyon dolarlık bir yatırımın açılışını yaptım. Bunlar devam ediyor…
Kredi kartı:
Kredi kartıyla ilgili yeni bir düzenleme çalışması içindeyiz. Yasal düzenleme ile acaba kredi kartları nasıl verilecek veya kredi kartları kimler ne kadar süreyle alabilecek… Ondan sonra da bir kredi kartı yasal düzenlemesini getireceğiz. Bunu çalışmasını da yapıyorlar. Ama yasal düzenleme olmadan bir çalışma olabilirse onun üzerinde de çalışıyoruz.
ÖTV- KDV indirimi uzatılacak mı?
Bazı sektörlerde indirim için tanınan süre bu ayın 16’sına kadar devam edecek. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Bazı sektörlerde, ÖTV ve KDV indirimiyle çok ciddi sıçrama yaşandı. Şu anda stoklarını eritip yeni sipariş alan firmalar bulunuyor.
Bunların içinde devam kararı alınacak olanlar var, devam kararı alınmayacak olanlar var. Bunların üzerinde çalışacak. Buradaki bütün gayretimiz, gerek bu sektörlerimizle ilgili, gerek ülkemizle ilgili bu hareketliliği, canlı gidişi yine devrede tutabilmektir.
ÖTV ve KDV ile ilgili olan süreçteki gelişmeleri, sektörlerin önde gelenleriyle görüştüm. Otomotivde yerli üretimde üç vardiya çalıştığını söyleyen patronlar var. Geçen yıl 104 bin otomobil, bu yıl ise 104 bin 500. Aynı aylarda. Krize rağmen. Bu artarak devam ediyor. ‘Stoklarımız tamamen eridi’ diyorlar.
Araç satışlarında bir defa yüzde 65’e yakını ithal, yüzde 35’i yerli araç. Bu geçmişte çok daha yüksekti. Şimdi azaldı buraya geldi. Otomotiv sektörü geçen yıl, 122 milyar dolar ihracat yaptı ve net ihracatçı bir sektör olarak da kendini gösterdi. Bunu yeniden yakalamanın ve üstüne çıkmanın gayreti içindeyiz. ÖTV indirimleri de burada çok açık ve net bu başarısıyla kendini gösterdi, ispat etti.
Bankalara çağrı
Şunu çok açık söyleyeyim, gerek kamu bankaları gerekse özel sektör bankalarının bir gerçeği görmesi lazım. Ben ülkede, halkımın verdiği sorumluluğu üstlenmiş bir Başbakan olarak, bütün bu bankalara sesleniyorum, milletim adına sesleniyorum, girişimcilerim adına sesleniyorum, yatırımcılarım adına sesleniyorum; banka, malum bir finans kuruluşu olarak ‘para alır, para satar’ kaba tabiriyle tanımı bu. Fakat bu parayı nereden alır? Girişimcilerden alır, vatandaşın parasını korumak için alır.
Eğer şimdi bu dönemde, kalkıp da o parasını sattığı veya satacağı müşteriyi kaybederse, çünkü ortada bir bloklaşma oluşuyor şu anda, kendilerine kredi kapılarını kapayan girişimcilerimiz, yarın bu sıkıntılı dönem bittiğinde inanıyorum ki kendisine o kapıları kapayan bankalara onlar da gelmeyecektir. Kapılarını açanlara gidecektir.
Burada, kalkıp da bu kriz dönemini biz girişimcilerimizin aleyhine kullanırsak, bu özellikle etik açıdan, ticari ahlak açısından doğru değildir diye düşünüyorum. Bunu açık konuşmak zorundayım. Dara düştü bir de sen vur. Olmaz böyle bir şey.
Biz, bütün bankacı arkadaşlarımıza şunu söylüyoruz: İncelemeleriniz, araştırmalarınız en güzel şekilde yapıyorsunuz. Zaten siz birebir kredi vermiyorsunuz, 5 alıyorsunuz 1 veriyorsunuz, 10 alıyorsunuz 1 veriyorsunuz. Yani yaptığınız şey bu. Çoğu zaten teminata dayalı kredi veriyor. Bunu yaptığınıza göre, o zaman kusura bakmayın bunları ezmeyin. Ben bunu kamudaki arkadaşlarıma ağırlıklı özellikli söylediğim gibi, aynı şekilde özel sektördeki arkadaşlarımıza da hep hatırlattım.
Bütçe dengeleri:
Bugüne kadar sürdürdüğümüz özelikle mali disiplin noktasındaki hassasiyetimiz aynen devam edecektir. Buradan en ufak bir taviz vermemiz söz konusu değil. Bu kriz dönemi içindeki tedbirlerde de bu dengeleri biz kısa zamanda toparlayacak güçteyiz. Bunda da bir sıkıntımız yok.
“Kriz Varsa Çare de Var” kampanyası
Tabii ki kriz varsa çare de var. Bundan kimsenin endişesi olmasın. “Kriz Varsa Çare Var” kampanyasını, başından beri destekledik. Şu anda da destekliyoruz.(Para yok ki), denildiği zaman arkadaşlar kusura bakmayın kesinlikle para var. Para yok diye bir şey yok. Biz, 2008 yılında memurlarımızın ortalama maaşını yüzde 19.7 artırdık. Para var.
Bugün enflasyon son 39 yılın en düşük düzeyine inmiştir. Biz, göreve geldiğimizde yüzde 30’du. Devletin borçlanma faizi yüzde 63’tü, şimdi yüzde 11-13. Aradaki fark acaba kimin cebinden çıkıyordu?
Şu anda, biz göreve geldiğimizde 660 TL civarındaydı en düşük memur maaşı, şimdi bin 200 liradır. Bu noktaya gelmiştir. Biz bir söz verdik, dedik ki, ‘enflasyona memurumuzu, işçimizi ezdirmeyeceğiz’. Hiçbir zaman enflasyonun altında zam yapmadık. Resen verdiğimiz zamlar var, onları katmıyorum. Kadro, derece ilgili olanları konuşuyorum.
Bu dönem içinde, bütün şirketlerin yapmış oldukları indirimle inanıyorum ki, bütün sektörler bu kampanyaya her şeyiyle katılmak suretiyle vatandaşlarımıza çok farklı bir fırsatı hazırlıyorlar. Bu fırsattan da vatandaşımız en güzel şekilde istifade edecektir. Biz, TOKİ olarak konut yetiştiremiyoruz. Proje bazında konutlarımızı satıyoruz. Özel sektörde proje üzerinden satışlarını yapabiliyorlar. İnanıyorum ki bu kampanyada çok güzel bir netice verecektir.
YENİ TEŞVİK PAKETİ– Yatırımcılar yeni yatırımlarından kaynaklanan faaliyetleriyle ilgili olarak elde edecekleri kardan yüzde 20 yerine, burası çok önemli birinci bölgede yüzde 10, ikinci bölgede yüzde 8, üçüncü bölgede yüzde 4 ve dördüncü bölgede ise yüzde 2 oranında kurumlar vergisi ödeyecektir. İndirimli kurumlar vergisi oranlarından yararlanma süresi, bölgelere ve yatırım büyüklüğüne göre değişecektir. Az gelişmiş bölgelere yatırım yapanlar, daha uzun süreyle bu imkandan faydalanacaktır.
– Yatırım yapanlar sağladıkları yeni istihdam için SSK işveren pirimini birinci bölgede iki yıl, ikinci bölgede üç yıl, üçüncü bölgede beş yıl, dördüncü bölgede 7 yıl boyunca ödemeyecektir.
– Üçüncü ve dördüncü bölgelerde yatırım yapanların kullandıkları TL kredi faizinin üçüncü bölgede 3 puanını, dördüncü bölgede 5 puanını Hazinemiz karşılayacaktır. Bu oranlar döviz cinsi krediler için sırasıyla 1 ve 2 puan olarak belirlendi. Kredi faiz desteğinin üst limitleri, AR-GE ve çevre yatırımları için 300 bin lira, diğer yatırımlarda ise 500 bin lira olacaktır. Büyük proje yatırımları ile bölgesel ve sektörel bazda belirlenmiş yatırımlar, yatırım yeri tahsisi desteğinden de faydalanacaktır.
– Bölgesel farklılıkları gidermek üçüncü ve dördüncü bölgelerde istihdamı artırmak amacıyla tekstil, konfeksiyon ve hazır giyim, deri ve deri mamulleri sektörlerinde birinci ve ikinci bölgelerde üretim yapan girişimcilerimize yeni bir fırsat sunuyoruz. Bu kapsamda 2010 yılı sonuna kadar birinci ve ikinci bölgeden üçüncü ve dördüncü bölgeye taşınacak firmaların en az 50 istihdam sağlamak koşuluyla 5 yıl süreyle SSK işveren pirimi Hazine tarafından karşılanacak, bu firmalara kurumlar vergisi yüzde 20 yerine yüzde 5 olarak uygulanacak ve nakliye masrafları da tarafımızdan karşılanacaktır.
– Bu sistemden faydalanacak yatırımların en kısa sürede hayata geçirilmesini de hedefliyoruz. Bu çerçevede yeni yatırım teşvik sisteminden sadece 2010 yılı sonuna kadar başlanmış olan yatırımların faydalanacağını önemle vurgulamak istiyorum. Süre 2010. Oraya kadar bunun başlamış olması gerekiyor.
Kullanılacak teşvik araçlarıYeni teşvik sistemi “Büyük proje yatırımları”, “Bölgesel ve sektörel teşvik sistemi” ve “Genel teşvik sistemi” olmak üzere üç gruba ayrılıyor.
Bölgelere ve büyük proje yatırımlarına farklı uygulanmak üzere kurumlar veya gelir vergisi indirimi; yeni istihdama yönelik SSK primi işveren hissesinin belli süre Hazine tarafından karşılanması; az gelişmiş bölgelerde yatırım için kullanılacak kredilerin faizinin bir bölümünün karşılanması; bölgesel, sektörel ve büyük proje bazında belirlenen ilkeler çerçevesinde yatırımlara yer tahsis edilmesi ve makine teçhizat alımlarında KDV istisnası ile gümrük vergisi muafiyeti.
Yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren, Türkiye’nin teknoloji ve Ar-Ge kapasitesini artıracak, Türkiye’yi üretim yapısı açısından bir ileri aşamaya götürecek büyük proje yatırımları için 12 sektör belirlediklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, yeni teşvik sistemindeki uygulamaları şöyle sıraladı:
-Dış ticaret açığının yoğun olduğu kimyasal madde ve ürünleri imalatı ile rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı sektöründeki büyük yatırımları destekleyeceğiz.
-Ülkemizin enerji koridoru olması ve bu çerçevede yüksek yatırım gereksinimi olan transit boru hattı ile taşımacılık hizmetleri de büyük proje kapsamında teşvik edilecek.
-Motorlu kara taşıtları imalatı ülkemizin uluslararası rekabette önemli sektörüdür. Özellikle yeni modellerin imal edilmesi ve bölgedeki iddialı konumunu sürdürmesi amacıyla bu sektörde en az 250 milyon TL tutarındaki yatırım projelerini büyük proje kapsamında destekleyeceğiz.
-Son yıllarda ulaştırma alt yapısında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu kapsamda demiryolu taşımacılığı ve liman hizmet yatırımlarına özel önem veriyoruz. Hızlı tren ile başta İstanbul olmak üzere bir çok ilimizde metro ve hafif raylı sistem yatırımlarımız sürüyor. Bu amaçla lokomotif ve vagon imalatını ve liman hizmet yatırımlarını destekleyecek büyük yatırım projeleri bu kapsama dahil olacak.
-Elektronik sanayi, ülkemizin nitelikli iş gücü ve deneyimiyle iddialı sektörler arasındadır. Bu sektörde katma değeri yüksek ürünlerin imalatı için geliştirilecek büyük proje yatırımlarını teşvik edeceğiz.
-Sağlık sektörü ülkemizde giderek gelişen ve büyük potansiyeli olan sektör. Bu sektörde dışa bağımlılığımızı azaltmak ve bölgemizde bir üretim merkezi oluşturmak amacıyla ilaç ve tıbbi ürünler yatırımlarını da destekleyeceğiz.
-Ülkemizde alt yapısı mevcut olan ve yüksek teknoloji gerektiren hava araçları imalatıyla birlikte belirli büyüklükteki makine imalatı yatırımlarını büyük proje yatırımları kapsamında teşvik edeceğiz.
-Yapısı itibariyle yüksek teknoloji ve sermaye gerektiren ve ülkemizin bu sektördeki potansiyelini harekete geçirecek madencilik sektöründeki yatırımları da büyük proje yatırımları kapsamına dahil edeceğiz.
Bölgesel teşvikAB tarafından da kullanılan istatistiki bölge verileri sınıflandırması esas alındı.
-Ağırlıklı olarak doğu ve güneydoğu illerinin yer aldığı üçüncü ve dördüncü bölgelerde tarım ve tarıma dayalı imalat sanayi, konfeksiyon, deri, plastik, kauçuk, metal eşya gibi emek yoğun sektörler teşvik edilecek. Bu bölgelerde turizm, eğitim, sağlık yatırımları da desteklenecek.
-İkinci bölgede nispeten teknoloji yoğun sektörler desteklenecek. Ağırlıklı olarak makine imalat, akıllı-çok fonksiyonlu tekstil, metalik olmayan mineral ürünler, kağıt, gıda ve içecek imalatı sektörleri teşvik edilecek.
-Birinci bölgede ağırlıklı olarak motorlu kara taşıtları ve yan sanayi, elektronik, ilaç, makine imalat ve tıbbi hassas ve optik alet yatırımları gibi yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar desteklenecek.
-Büyük yatırım ve bölgelerde belirlenen sektörler kapsamına girmeyen yatırımlar, genel teşvik sistemi kapsamında KDV istisnası ve gümrük vergisi muafiyeti ile desteklenecek.
Başbakan Erdoğan, bu teşvik sistemiyle 81 ilin tamamının az ya da çok teşvik desteğinden yararlanacağını söyledi.
İSTİHDAM PAKETİBaşbakan Erdoğan, istihdama yönelik paketle yaklaşık 500 bin kişiye mesleki uygulamalı ve girişimcilik eğitimi veya doğrudan istihdam imkanı oluşturduklarını bildirdi.
“Tüm tedbirlere ek olarak bugün de aktif işgücü programlarının güçlendirilmesi çalışmamızı uygulama safhasına geçiriyoruz” diyen Başbakan, “Bu çalışmayla işsizlerimize toplum yararına yapılacak işler yoluyla 6 aya kadar iş imkanı oluşturacağız. Bu çerçevede yaklaşık 120 bin işsizin başta okullarımızın ve sağlık kuruluşlarımızın bakım ve onarımları olmak üzere ağaçlandırma ve erozyon kontrolü ve çevre düzenlemesi gibi toplum yararına işlerde istihdamını hedefliyoruz” dedi.
– İstihdam piyasamızın önemli bir eksikliği olan vasıflı işgücü ihtiyacının giderilmesini teminen, mesleki eğitim faaliyetlerini genişleterek açılacak kurslar vasıtasıyla 200 bin işsizimize mesleki beceriler kazandırıp, meslek edinme imkanını getiriyoruz. 10 bin işsizimize girişimcilik ve eğitimi danışmanlığı vererek, işsiz vatandaşlarımıza kendi işini kurma yolunda da ayrıca destek olacağız.
– Lise ve üstü eğitim aldığı halde işsiz olan 100 bin gencimizin stajyer olarak istihdam edilmesini sağlayarak, iş tecrübesi olmayan gençlerimizin deneyim kazanarak iş bulmalarının önünü açıyoruz. Bu kapsamda özel sektörde staj yapacaklara 6 ay boyunca maddi destek sağlayacağız.
– 30 Nisan 2009 tarihi itibariyle firmalarımızın yıl sonuna kadar mevcut istihdamlarına ilave olarak işe alacakları personelin sosyal güvenlik primlerini 6 ay boyunca devlet tarafından karşılıyoruz. Başvuru ile burada yararlanma sürelerine 6 ay kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu ayrıca yetkili olacaktır. Böylece işsizlerimizin bir an önce işe dönmeleri ve işgücü piyasasına yeni katılanların işe kavuşma imkanlarını arttırmış oluyoruz.
– Özel istihdam bürolarına geçici iş ilişkisi kurma yetkisi verilecek, geçici işçilerimizin sosyal güvenlik ve ücret haklarının özel istihdam bürolarıyla karşılanmasına imkan tanınacaktır. İşverenlerimizin özel istihdam bürolarınca sağlanacak işçilerin hizmetinden geçici olarak sözleşme karşılığında yararlanmasının da önü açılacaktır. İl istihdam ve mesleki eğitim kurumlarının etkinliği artırılarak çalışmaları hızlandırılacaktır. En kısa sürede istihdamşurası toplanarak uzun vadeli istihdam politikalarının geliştirilmesi hususunda tüm kesimlerin katkıları sağlanacaktır.
– İşsizlik fonundan yararlanan vatandaşlarımız hakkında bir çalışma yapılarak, yapılan yardım ve verilen eğitimlerin daha doğru planlanması hususunda gerekli adımlar atılacaktır. Ayrıca, getirilen teşviklerin ve mesleki eğitimler kapsamında kullanılan kaynağın etkinliği de incelenecektir.
– Bu paketle yaklaşık 500 bin kişiye mesleki uygulamalı ve girişimcilik eğitimi veya doğrudan istihdam imkanı oluşturuyoruz. İstihdam piyasasındaki gelişmeleri yakından takip edecek, gerektiğinde alınan tedbirleri gözden geçireceğiz.
KOBİ’LER– KOBİ’lerin finansman imkanlarına dahi daha kolay ulaşmasını sağlayacak, üretim, istihdam ve ihracatta devamlılığın sağlanmasını ve kefalet sisteminin etkin biçimde çalışmasını amaçlıyoruz. Bu sistemle ve bununla birlikte, özellikle yıllık cirosu 25 milyon TL’nin altında ve en fazla 250 çalışanı olan KOBİ’lerimiz yararlanacaktır. Sistemden yararlanacak firmaların 30 Haziran 2008 tarihinden önceki iki yıl içinde takibe düşmüş borcu olmaması ve bu tarih itibarıyla kamuya vadesi geçmiş borcu bulunmaması şartı aranacaktır.
– KOBİ’ler bu sistem sayesinde bankalardan yeni krediler sağlayabilecekler. Ayrıca mevcut kredilerinden yenilenenler, ilave olarak sağlayacağı krediler de sunulan bu imkandan ayrıca bunların yararlanma şansı olacaktır. Bu krediler TL cinsinden olabileceği gibi döviz geliri olan KOBİ’ler için döviz cinsinden de olabilecektir. KOBİ’ler için sağladığımız bu destek önümüzdeki 2 yıl boyunca sağlanacak krediler için uygulanacaktır. Mali sektör tarafından KOBİ’lere sağlanan kredinin yüzde 65’ine Hazine’nin sağlayacağı destekle Kredi Garanti Kurumunca kefalet verilecek, kredi riskinin yüzde 35’i ise bankalarca üstlenilecektir.
– Bu noktada Hazine Müsteşarlığımız sistemin etkin bir biçimde işlemesi için kredi garanti kurumlarına ilk etapta 1 milyar TL kaynak aktaracaktır. Söz konusu kaynak kefalet nedeniyle olan tazminat taleplerinin karşılanmasında kullanılacaktır. Böylelikle sağlayacağımız 1 milyar TL’lik kaynağa karşılık en az 10 milyar TL tutarındaki bir krediye kefalet sağlanmasını bekliyoruz. Yeterli teminatı olmadığı için bankalardan kredi alamayan ve finansman sıkıntısı çeken KOBİ’lere böylece büyük bir destek sağlıyoruz. Bununla birlikte sistemin uzun vadede etkin ve verimli bir biçimde çalışması noktasında bankalarımızın ve reel sektörü temsil eden kurumlarımızın da gerekli katkıyı yapacaklarına da gönülden inanıyorum.
“Fırtına sonrası…”Bu açıkladığımız yeni teşvik sistemi, aktif işgücü programlarının güçlendirilmesi çalışması ve kredi garanti fonunun kriz sürecinde ekonomiye önemli bir katkı sağlayacağını ifade eden Erdoğan, “Yatırımı, istihdam sağlamayı cazip hale getiriyoruz bu atacağımız adımlarla. Yine finansmana erişimi kolaylaştırıyor, bu yolla da üretimi ve istihdamı destekliyoruz. Bu vesile ile bir kez daha vurgulamak istiyorum, Türkiye bu krizi aşacak. Türkiye istikrarlı büyüme sürecini yeniden yakalayacak. Kriz ve krizin etkileri geride kaldığında, her açıdan daha da güçlenmiş, daha sağlam, daha sağlıklı bir ekonomiye, geleceğe doğru ilerlemeye devam edeceğiz. Hiç kimsenin endişesi olmasın, hiç kimse tereddüt taşımasın. Hükümet olarak Türkiye’nin ekonomisini son derece korunaklı bir limanda tutuyoruz. Fırtına sonrasında rotamızda ilerlemeye devam edeceğiz” dedi.”
Paketin maliyeti:
Buradaki maliyet durumu, bundan istifade ile ilgili yapılacak müracaatlarla, buna katılımlarla ilgili bir süreç. Biz bir defa burada bu sürecin tamamını göz önüne alarak bu adımı atıyoruz. Ne kadar buna müracaat olur, ne kadar istifa için katılım olursa olsun, biz bunu çözmekte kararlıyız. Onun için bunun ucu açık diyebilirim.
Bu şekilde bunun maliyetini biz karşılamakta kararlıyız. Bu maliyet noktasında herhangi bir endişemiz yok, bunda rahatız. Orta vadede bu tedbirlerin geriye dönüşü konusunda bir çalışma var mı hususuna gelince, bu bütün tedbirlerin piyasaya ciddi bir hareketlilik getireceği ortada.
Bu bir defa piyasalardaki likidite akışını hareketlendirecek, vatandaşların bu psikolojik süreci, kendi lehlerine çevirmesi bakımında çok çok önemli olduğuna inandığımız bir dönem olacak. Bir de oluşturulmuş bu havayı kesinlikle bu süreç bozacaktır. Yani hükümet burada tedbirlerini almıştır ve bu tedbirlerle birlikte gerek girişimcilerimiz, yatırımlarını yapmada devletini yanında bulmuştur.
Devleti bütün imkanlarıyla yanındadır. Kredi imkanlarında atılmış adımlar ortadadır, yer tahsisleri noktasında ortadadır. Özellikle 3. ve 4. bölgelere nakil konusunda, verilmiş olan teşviklerle birlikte benim girişimcim, yurtdışında yatırıma yönelmesini engelleyecek bir tedbirdir.
Onlara yönelik daha garantili, daha sağlam, oraya gidip akıbeti ne olacağı belli olmayan yatırımlara giriliyor. Bundan önce bazı deneyimler yaşandı, çok ciddi sıkıntıları birçok girişimcimiz yaşadı. Bunların içinde belki çok ciddi kazanımlar edenler de oldu ama kaybedenler de oldu… Ama kendi ülkesinde bütün şartlar ortada, geliyor tanıyor, yabancısı olmadığı bir ülke. Ve kendilerine ne kadar yıl bu tür teşvikler verilecek bunların hepsi kayıt altında…
Burada, istihdam paketinin, yani bize maliyeti, yaklaşık olarak 1 milyar TL’yi bulabilir. Böyle bir şu anda yaklaşık tespitimiz. Bu, 2 yıllık toplamı bunun.”Yatırımlara yer tahsisi konusu:
Yer tahsisi konusunda sıkıntı yok. Projeler değerlendirilecek, geri dönüşümü ve süresine bakılacak. Adam gitmiş bir beton kazık çakmış hem yeri almış, hem krediyi çekmiş. Hepsinin hesabı kitabı yapılacak. Süratle yatırımın takibi öncelikli prensibimiz. 2010 yılından sonraki düzenlemeler:
Eski teşvik sistemini kullanırken yeni teşvik sisteminden yararlanmak isteyenlere bu kapım açılacak. TÜİK bize 2010’a kadar bütün illerimizin yeni durumunu çıkaracak. Ona göre yeni düzenleme yapılacak. Bölgelerarası farklılıklar:
Bölgesel bir teşvik sistemi hazırladık ki hiçbir il ben teşvikten yararlanmadım demesin. Derdimiz bölgelerimiz hep birlikte kalkındıralım. Bu çok daha büyük bir hareketliliği getirecektir. 3 ve 4. bölge konusu. Bu terörle mücadeleye yöneliktir dersek, terörün sebebi sadece ekonomik değil. Burada sadece sosekonomik sıkıntı yok. Çok daha farklı talepler gündeme getiriliyor. Türkiye batısı neyse doğusu da bu olmalı. Kuzeyi neyse güneyi de bu olmalı.Akaryakıt fiyatları:
Bu, artık hükümetin fiyat belirleme olayından çekilmesiyle başlayan bir süreç. Ama EPDK bir tavan belirledi. Buna yönelik de EPDK bundan sonraki süreç ve yaptığı açıklama ve bana verdikleri bilgiye göre de ‘biz bu işi çok daha yakın markaja alıp, bunu artık ucu açık bırakamayız, belirlediğimiz tavan ile yani petrol fiyatları bu noktayken herkes istediği gibi bir akaryakıt fiyatı belirleme şansına sahip olmayacak, bunu tavanını belirleyecek, bu tavana kadar ancak çıkacaklar’ diye arkadaşlarımızın bana verdiği bilgi var. Ama hükümet olarak bizim burada yaptırımımız söz konusu zaten olamaz. Bunu vurgulamak istiyorum.
www.cnnturk.com
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Merhaba, Home Office iş ilanları için 👉 yenibiris.com #OİŞSENDE! ...
Merhaba, iş ilanlarına göz atmak için yenibiris.com sitemizi ziyaret e ...
Yurtdışı iş ilanları için 👉 yenibiris.com #oişsende! ...
Merhaba, çok teşekkür ederiz. Bu tarz bilgilendirici yazılardan haberd ...
Bilgilendirici konu elinize sağlık ...
Yenibiris.com | Copyright © Tüm Hakları Saklıdır 2000-2020