Türkiye büyüyen ekonomisi ve istikrarlı şekilde gelişen pazar dinamikleriyle expatlar yani yabancı uyruklu yöneticiler için en cazip destinasyonlardan biri haline geldi. Tesco Kipa bünyesinde de şu anda, kısa dönemli projeler ya da daha uzun vadeli pozisyonlarda görevlendirilen 16 expat bulunuyor. Şirketin çalışanlarına uluslararası tecrübe kazandırma stratejisinin bir parçası olarak şirketin İzmir’deki genel merkezinde görev yapan expatlar, Türkiye’nin tecrübe kazanmak ve pozisyonu ne olursa olsun, kendini geliştirmek isteyen her çalışan için gerçek bir cazibe merkezi olduğunun altını çiziyor.
Türkiye’nin perakende açısından son derece canlı bir pazar olduğunu ve sektörde küresel ölçekte pek çok yaratıcı fikrin olduğunu da ifade eden Tesco Kipa’nın yabancı çalışanları; burada görev yapma olanağı buldukları için kendilerini şanslı hissettiklerini belirtiyor.
Tesco Kipa’nın expatlar’ı, Türkiye’de kendilerini en çok etkileyen konuların başında; ailevi ve kültürel değerlere olan bağlılığın geldiği görüşünde birleşiyor. Bunun dışında yerel lezzetler, her mevsim bulunabilen sebze-meyve bolluğu ve Türk insanının sıcakkanlılığı da expatlar’ın en sevdiği özelliklerden…
İşte Tesco Kipa exptaları’nın Türkiye deneyimlerinden anekdotlar…
Ellen Gladders – Kurumsal İlişkiler Direktörü: “EŞİM EVLİLİK TEKLİFİNİ AYA SOFYA’DA YAPTI” “Aslında ben, görevime başlamadan yıllar önce bir kez Türkiye’ye gelmiştim. 2000 yılının Şubat ayında eşimle İstanbul’u ziyaret etmiştik. Hatta eşim, evlilik teklifini de, o seyahat sırasında Aya Sofya’da yapmıştı. Evimle işyerim arasında her gün gidip geldiğim yolun, bir tarafta dağ bir tarafta denizle süslenen manzarasından daha güzelini bulmak sanırım zordur. Türkiye’ye geleli 3 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen, bu ülkenin güzelliği beni hala şaşırtmaya devam ediyor. Çok sevdiğim 2 köpeğimi bulduğum bu ülkeyi her zaman hatırlayacağım. Bu sevgi dolu Türk çoban köpekleri, benim vazgeçilmez dostlarım oldu.”
Ewan McMahon – COO
“AİLEYE VERİLEN DEĞERİ ÇOK TAKDİR EDİYORUM” “Türkiye’de yerel perakendecilerin sattıkları taze gıdalara hayranım. Ülkenin bereketli tarım arazilerinden gelen bu ürünler, tezgahlarda gururla sergileniyor. Yerel pazarlardan; ürünlerin sergilenmesinden, tattırılarak satılmasına kadar pek çok konuda çok fazla öğrenilecek şey olduğunu düşünüyorum. Çalışkan, işine bağlı ve olumlu iş arkadaşlarıyla çalışmaktan her zaman keyif alırım. Türkiye’de de, çalıştığım insanların büyük çoğunluğu bu özellikleri taşıyor. Benim de çok büyük bir ailem var ve bu ülkede aileye verilen değeri de çok takdir ediyorum.”
Graham Bonsey – ‘Daha İyi Bir Kipa’ Program Müdürü:
“NİYET ÇEKEN TAVŞANI SATILIK SANDIM AMA…” “Türkiye’de yaşama ve çalışmayı zaten çok istiyordum. Ülkenize yeni gelmiş biri olarak, eşimle Türkiye’deki yeni hayatımıza alışmamızda bize büyük destek veren herkese yürekten teşekkür ediyorum. Kipa’da karşılaştığım insanların arkadaşça ve yardımsever tutumundan etkilenmemek mümkün değil. Tabii, yeni bir ülkeye geldiğinizde bazı sürprizler de kaçınılmaz oluyor. Geçenlerde ben de böyle komik bir olay yaşadım. Bir adamın yolda tavşan sattığını gördüm. Ancak sonradan öğrendim ki, o tavşanlar satılık değilmiş ve niyet çekmek için kullanılıyorlarmış. Halbuki ben, neredeyse bir tanesini pişirmek üzere satın almayı düşünüyordum…”
Steve Glasson – Tedarik Zinciri Direktörü
“BAYRAMDA 20 KİŞİLİK BİR SOFRADA OTURMAK MÜTHİŞ” “Yabancı bir ülkede olmanın en büyük avantajı, farklı yaşam biçimlerini deneyimleme fırsatınızın olması. Ben bir Türk kadınıyla evliyim. Eşimle Prag’da tanıştık, bir süre Polonya’da çalıştık, şimdiyse buradayız. Hem Türkiye’de hem de İngiltere’de bir ailem olmasından memnunum. Türk geleneklerine de oldukça iyi uyum sağladığımı düşünüyorum. Tüm ailenin bizim evde toplandığı bayramlar buna güzel bir örnek. Bayramlarda, yaklaşık 20 kişinin bir araya geldiği bir sofrada buluştuk. Müthiş bir deneyimdi. Türk geleneklerini, yemeklerini çok seviyorum. Bu ülkede rahatlıkla hayatımı sürdürebilirim.”
Alan Kershaw – Dağıtım Merkezi Direktörü: “İLK KEZ, GİTTİĞİM BİR ÜLKENİN DİLİNİ ÖĞRENMEK İSTEDİM ” “Bir expat olarak çalıştığınızda, farklı kültürlerden gelen farklı insanlarla tanışma fırsatınız oluyor. Ayrıca, gittiğiniz ülkelerde işinizde de daha hızlı bir şekilde fark yaratabiliyorsunuz. Büyük bir makine olan İngiltere’yle karşılaştırdığınızda, Türkiye gibi bir ülkede çok daha hızlı değişimler yapabiliyor ve sonuçlarını da hemen görebiliyorsunuz. Türkiye’de olmayı seviyorum. Hatta ilk kez, gittiğim bir ülkenin dilini öğrenme isteği duyuyorum. Bu konuda çalışmaya da başladım. Bence Türkçe zor değil ama çok farklı.”
Mark Hobson – ‘Daha İyi Bir Kipa’ Program Direktörü:
“İKİNCİ KIZIM İZMİR’DE DOĞDU” “Uzun yıllardır expat olarak görev yapıyorum. Bu işte beni en çok motive eden şey, farklı insanlarla çalışma ve hızla fark yaratabilme imkanımın olması. Genç, başarılı insanlara fırsatlar sunmak ve onların gelişimini izleyebilmek müthiş bir duygu. İngiltere gibi nispeten olgun ve her şeyin belirli olduğu bir şirkette çalışmaktansa, uluslararası şirketlerimizde görev almayı işte bu yüzden seviyorum. Aslında, bu benim Türkiye’deki ikinci görevim. Daha önce 2006-2008 yılları arasında da Kipa’da çalışmıştım. İkinci kızım o yıllarda İzmir’de doğmuştu. Şimdi dört kızım var. Hepsi sarışın ve mavi gözlü oldukları için insanların da çok ilgisini çekiyorlar. Bu ülkeyi ve insanlarını seviyorum.”
Ashley Flubacher – dunnhumby Çözüm Lideri:
“BURADA GEÇİRECEĞİM YILLAR BENİM İÇİN BÜYÜK TECRÜBE” “Türk müşterilerin alışveriş alışkanlıkları ve tercih ettikleri ürünler, diğer Tesco ülkelerindeki müşterilerden çok farklı. İlk geldiğim günler, bu farklılıkları anlamaya çalışmakla geçti. Bu konuda yerel ekibimizin de büyük desteğini gördüm. Buradaki herkes çok sıcakkanlı, dolayısıyla arkadaş edinme konusunda hiç sorun yaşamadım. Türkiye’de geçireceğim yılların benim için unutulmaz bir tecrübe olacağını şimdiden hissediyorum. Bu yaz, ülkenin değişik yerlerini görme fırsatı bulduğum için de ayrıca mutluyum.”
Alex Coidan – Saha Araştırma Müdürü:
“TAZE MEYVE SEBZE SUNAN SÜPERMARKETLERE ÇOK ŞAŞIRMIŞTIM” “Türkiye’den önce Japonya ve Çin’de çalıştım. Buraya ilk geldiğimde, Türkiye’nin harika taze gıda ürünler sunan süpermarketleri beni çok şaşırtmıştı. Saha araştırma ekibi olarak farklı yapabileceğimiz çok şey olduğunu gördüm. Burada herkes fikirlerini paylaşmaya çok açık. Ayrıca yemekleriniz de, Çin yemeklerinden çok daha lezzetli!”
E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir
Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.
Çok iyi bir içerik başarılar dilerim ...
Süpersiniz, harika bir paylaşım takipteyiz.. ...
Araya bir Türk kadın girişimci de yakışırdı. ...
Oldukça iyi bir içerik tebrikler merve hanım ...
Çalışmalarınızda başlarılar dilerim. ...
Yenibiris.com | Copyright © Tüm Hakları Saklıdır 2000-2020